Bugün elimizden düşürmediğimiz telefonlar, adeta dijital bir emzik gibi. Sessiz kalmak için, vakit geçirmek için, düşünmemek için… Elimizi, gözümüzü, hatta zihnimizi meşgul ediyor. Ama ne uğruna?
Eskiden insanlar birbirinin gözünün içine bakarak konuşurdu. Şimdi ekranlara bakarak sustuğumuzu fark etmiyoruz bile.
Birlikteyiz ama yalnızız.
Bağlıyız ama kopuğuz.
Konuşuyoruz ama dinlemiyoruz.
Cep telefonları bilgiye ulaşmada, iletişimde harika bir araç. Ancak ölçü kaçtığında, bağımlılığa dönüşüyor.
Uyku bozuklukları,
Dikkat dağınıklığı,
Sosyal ilişkilerde zayıflama,
Zihinsel yorgunluk,
Ve en acısı gerçek hayatı kaçırmak…
Çocuklar artık oyun oynamıyor, dışarı çıkmıyor. Çünkü bir ekranın içinde büyüyorlar. Aileler çocuklarını oyalamak için ellerine telefon veriyor. Tıpkı bir zamanlar ağlayan bebeğe verilen emzik gibi…
Telefonu tamamen bırakmak gerekmiyor elbette. Ama onun bizi yönetmesine izin vermemek gerekiyor.
Günde bir saat telefonsuz zaman,
yemeklerde ekran yok kuralı,çocuklarla açık hava etkinlikleri,
kitap, müzik, yürüyüş gibi alternatif alışkanlıklar…
Çünkü hayat bildirim seslerinden, parmak hareketlerinden ibaret değil.
Gerçek hayat ekranın dışında akıyor.
GÜNDEM
4 gün önceGÜNDEM
9 gün önceGÜNDEM
14 gün önceGÜNDEM
22 gün önceGÜNDEM
28 gün önceGÜNDEM
30 Ekim 2025GÜNDEM
30 Ekim 2025