Eskiden savaşlar toprak içindi, bugünse para için. Yeni dünya düzeninde cepheler artık bankalar, cephaneler ise kredi sistemleri. Ekonomi; artık sadece bir araç değil, ülkeleri dize getiren en etkili silah hâline geldi.
Küresel sermaye, ulus devletlerin önüne geçti. Ekonomik bağımsızlık bir ülkenin egemenliğinden çok daha önemli hâle geldi. Bir ülke borçlandırıldığında, sadece ekonomisi değil; siyaseti, eğitimi, sağlığı, tarımı bile dışa bağımlı olur. Faiz lobileri, kredi kuruluşları, uluslararası finans devleri artık karar verici konumda.
Bugün kalkınma değil, bağımlılık pazarlanıyor. Yardım adı altında verilen her kredi, yeni bir zincir demek. Bu zincirler; üretim yerine tüketime, yerli yerine ithalata, emeğin yerine gösterişe mahkûm ediyor toplumları.
Yeni dünya düzeni, görünüşte serbest piyasa, gerçekte sınırsız sömürü sistemidir. Azınlıklar zenginlik içinde yüzerken, milyonlar geçim derdiyle boğuşur. Gelir adaletsizliği derinleşir, orta sınıf erir, işçi emeği değersizleşir.
Ekonomik bağımsızlık olmadan ne demokrasi işler ne toplumsal huzur sağlanır. Kalkınma, sadece büyüme rakamlarından ibaret değildir. Üretmeden tüketen, ithalatla yaşayan, dışa bağımlı ülkeler bu düzende sadece seyirci olur.
Gerçek değişim, paranın değil, değerin hüküm sürdüğü bir düzende mümkün. Ve bu da ancak yerli üretimle, adil paylaşım anlayışıyla ve güçlü ekonomik iradeyle sağlanabilir.
GÜNDEM
15 Haziran 2025GÜNDEM
15 Haziran 2025GÜNDEM
15 Haziran 2025GÜNDEM
15 Haziran 2025GÜNDEM
15 Haziran 2025EKONOMİ
15 Haziran 2025GÜNDEM
15 Haziran 2025Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.