- Hocam, öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Dr. Yurdakul: İstanbul Nişantaşı’nda mikrobiota ve bağışıklık sistemi odaklı tedaviler uygulayan bir hekimim. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden yüksek not ortalamasıyla mezun oldum. Otoimmün ve alerjik hastalıklarla uzun süredir ilgileniyorum; beş yıldır da helmintoterapi üzerine çalışıyorum. Bu alanda yalnızca Türkiye’de değil, dünyada da en deneyimli hekimlerden biriyim. Amacım, modern tıbbın çaresiz kaldığı durumlarda bağışıklık sistemini yeniden eğiterek hastaların doğal iyileşme potansiyelini ortaya çıkarmalarına yardımcı olmak.
- Helmintik tedavi tam olarak nedir?
Dr. Yurdakul: Helmintoterapi, laboratuvar ortamında üretilmiş mikroskobik bağırsak solucanlarının kontrollü olarak bağırsağa yerleştirilmesidir. Bu organizmalar büyümez, çoğalmaz ve bağırsak dışına çıkamaz. Bağışıklık sistemindeki aşırı tepkileri baskılayarak denge sağlar.
- Bu yöntem hangi hastalıklarda uygulanıyor?
Dr. Yurdakul: Crohn ve ülseratif kolit, çölyak, lupus, multiple skleroz (MS), Hashimoto tiroiditi, romatoid artrit, ankilozan spondilit, atopik dermatit, egzama, sedef, alerjik rinit ve astım dahil birçok otoimmün ve alerjik hastalıkta olumlu sonuçlar elde ediyoruz.
- Dünyada yaygın bir yöntem mi?
Dr. Yurdakul: Evet. Dünya çapında 30 binden fazla kişi helmintoterapiyle olumlu sonuç aldı. ABD, Avustralya ve İngiltere başta olmak üzere çok sayıda ülkede bilimsel çalışmalarla destekleniyor.
Cilde yapıştırılan küçük bir bant aracılığıyla helmintler vücuda geçer. Tedavi süresince antibiyotiklerden ve bazı gıdalardan uzak durmak gerekir. Uzakta yaşayan hastalar tedaviyi evlerinde de uygulayabilir.
Sağlık Bakanlığı mevzuatı gereği fiyat bilgisi paylaşamıyoruz; ancak doğal bir tedavi olduğu için her bütçeye uygun seçenekler olduğunu belirtebiliriz.
Tıpta hiçbir tedavi için %100 başarı sözü verilemez. Yine de helmintoterapi pek çok vakada remisyon veya uzun ilaçsız dönemler sağlayabiliyor. Tedaviye uyum büyük önem taşır.
Gerekli doz sayısı hastalığın türüne, süresine ve bağışıklık durumuna bağlıdır. Bazı hastalar tek dozla yeterli yanıt alırken, bazıları için birkaç doz gerekebilir.
Solucanlar laboratuvarda üretilir; vücutta çoğalmaz, bağırsağı terk etmez ve zamanla doğal yollarla atılır.
Klasik anlamda seans yoktur; belirli aralıklarla doz uygulanır ve her doz sonrası düzenli takip yapılır.
Bazı hastalarda 1–2 haftada rahatlama görülebilir; genellikle ilk 3 ayda belirgin sonuçlar ortaya çıkar.
Hayır, işlem tamamen ağrısızdır; sadece bant yöntemi kullanılır.
Hafif kaşıntı, hafif karın ağrısı veya yorgunluk olabilir; vakaların çoğu süreci sorunsuz geçirir. Ciddi bir yan etkisi yoktur.
- Tedaviye başvurmak isteyenler size nasıl ulaşabilir?
Dr. Yurdakul: Nişantaşı’ndaki kliniğimizde yüz yüze görüşme imkânı sunuyoruz. Türkiye’nin her yerinden çevrim içi başvuru kabul ediyoruz. Ayrıca, Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş uluslararası sağlık turizmi merkezi olduğumuz için dünyanın dört bir yanından hastaları da ağırlıyoruz.
- Yoğun bakım ve ameliyathanedeki kariyerinizden neden vazgeçtiniz?
Dr. Yurdakul: Yoğun bakımda her gün hayat mücadelesi veren hastalarla karşılaşıyordum ve “Keşke bu noktaya hiç gelmeselerdi” diye düşünüyordum. Helmintoterapi ile insanları hastane koridorlarına düşmeden, özellikle çocukları kronik hastalıklardan koruma şansım olduğunu fark ettim. Bu, hekimliğin en etik yönü: hastalık oluşmadan önce müdahale etmek. Önleyici ve bütüncül sağlık yaklaşımını benimsememin nedeni, bağışıklık sistemini yeniden programlayarak insanların kendi iyileşme potansiyelini harekete geçirmek.
News
