DOLAR 40,5750 0.04%
EURO 47,0179 -0.02%
ALTIN 4.336,450,33
BITCOIN 4813142-0.14311%
İzmir
32°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

X
Serkan Candaş

Serkan Candaş

05 Temmuz 2025 Cumartesi

Serkan Candaş Yazdı… Tire FK’da Yerelcilik Değil, Vizyon Önemli!

Serkan Candaş Yazdı… Tire FK’da Yerelcilik Değil, Vizyon Önemli!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Son dönemde Tire FK’nın yeni sahibi, taraftarlar arasında hem umut hem de tartışma yarattı. Ne yazık ki, bu tartışmaların odağında takımın başarısı veya gelecek projeleri değil, yöneticilerin “Tireli olup olmaması” gibi sığ bir argüman yer alıyor. Bu bakış açısı, sadece futbola değil, sporun birleştirici gücüne de büyük bir haksızlık.

Sosyal medyada dönen “Tirelinin olmadığı yerde olmaz”, “Takım Tirelinin değilse desteklemem” gibi söylemler, maalesef ki küçük hesapların ötesine geçemeyen bir zihniyeti yansıtıyor. Oysa bir futbol kulübünün başarısı, yöneticilerin memleketiyle değil, vizyonu, çalışkanlığı ve takımı ileri taşıma azmiyle ölçülür.

Örnek mi istiyorsunuz?

Beşiktaş’ın başkanı Serdar Adalı, Adanalı.
Galatasaray’ın başkanı Dursun Özbek, Giresunlu.
Fenerbahçe’de yıllarca başkanlık yapan Aziz Yıldırım, Diyarbakırlı.

Daha bi’sürü isim ve takım sayabilirim size!

Peki, bu isimler kulüplerini başarısızlığa mı sürükledi? Tam aksine, büyük projelere imza attılar. Çünkü önemli olan, bir yöneticinin nereli olduğu değil, neyi başarabildiğidir.

Yeni başkan Özkan Karadaş ve sportif direktör Hüseyin Sungur ile yaptığım görüşmelerde, kulübün ciddi bir atılım yapmak istediğini gördüm. Tire’nin marka değerini yükseltmek, genç yetenekleri keşfetmek ve şehrin adını Türkiye çapında duyurmak gibi iddialı hedeflerden bahsediliyor.

Peki, bu hedefler, “Tireli olmadıkları” için mi değersizleşiyor? Hayır! Aksine, Tire’ye hizmet etmek isteyen, şehrin potansiyelini gören ve bu uğurda çalışacak bir ekibin varlığı, takım için büyük bir şans.

Tire FK, Tire’nin takımıdır; sahibi kim olursa olsun…

Unutmayalım ki:

– Takımın adı Tire FK.
– Maçlar Tire’de oynanıyor.
– Gelirleri Tire’ye kalıyor.
– Taraftarı Tire halkı.

Yani, kulübün sahibi ister Tireli olsun ister olmasın, bu takım Tire’nin takımıdır. Önemli olan, yönetimin takımı nereye taşıdığı, Tire için ne yaptığıdır.

Destek Zamanı!

Tire FK şu an bir dönüm noktasında. Ya gereksiz tartışmalarla enerjimizi tüketeceğiz ya da kenetlenip takımımızı destekleyeceğiz. Yerelcilik değil, vizyon kazandırır. Unutmayın destek güç verir.

Gelin, bu yeni dönemde Tire FK’ya sahip çıkalım. Çünkü başarı, ancak birlikte gelir!

Devamını Oku

Serkan Candaş Yazdı… Bir İnceleme; Hayati Okuroğlu, Salih Atakan Duran ve Tayfur Çiçek!

Serkan Candaş Yazdı… Bir İnceleme; Hayati Okuroğlu, Salih Atakan Duran ve Tayfur Çiçek!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bugün eski Tire Belediye Başkanı Salih Atakan Duran dönemini detaylıca inceledim. Aynı şekilde mevcut Belediye Başkanı Hayati Okuroğlu’nu da… Şunu açıkça belirteyim; her yönüyle ele aldım, her yönüyle baktım, maddi manevi masaya yatırdım. Yapılan projeler, sosyal sorumluluk çalışmaları, halkın görüşleri ve daha birçok başlık altında derin bir analiz yaptım.

Ve geldiğim sonuç net; Salih Atakan Duran, belediyecilik konusunda bu dönemi adeta ezip geçiyor.

Bunu söylerken şunu da unutmayalım; Ben, Duran’ı da zamanında birçok kez eleştirdim. Uzun süredir beni takip edenler bunu çok iyi bilir. Fakat bu dönemle kıyasladığımızda Duran, Tire’yi çok iyi yönetmiş ve kente kalıcı, değerli projeler kazandırmış. Eleştiri hakkımı kullandım elbette ama adil olmak gerekirse, hakkını da teslim ediyorum.

Konuyu daha da derinleştirecek olursak, bir de Tayfur Çiçek dönemine gidelim… Tayfur Başkan, olağanüstü bir belediye başkanlığı süreci yürüttü. Kazandırdığı projeler yalnızca teknik değil, aynı zamanda vizyoner projelerdi. İster sevin ister sevmeyin, Tire’nin çehresini köklü biçimde değiştirdi. Elbette onun döneminde de yazdığım, eleştirdiğim konular oldu. Çünkü ben gazeteciyim. Halkın aleyhine bir şey varsa, yanlış giden bir süreç varsa, tabii ki eleştireceğim ve bunu kamuoyuna duyuracağım. Çünkü gazetecilik budur.

Tayfur Başkan’ın en takdir ettiğim yönlerinden biri ise eleştiriye karşı olan açıklığı ve şeffaflığıydı. Bir yazı kaleme aldığımda ne o ne de çevresi arkamdan dedikodu üretip beni itibarsızlaştırmaya çalışmadı. Aksine, beni aradı, İstanbul’dan davet etti, makamında ağırladı. Belgelerle her şeyi ortaya koydu, “Bak, şuralarda haklısın, şuralarda yanlışın var” dedi ve yanlış olduğunu düşündüğü bilgilerin belgelerini de verdi. İşte bu doğru bir iletişim şeklidir. Olması gereken budur, değil mi?

Benzer bir örnek olarak, Tire 1922’nin Başkanı ve Tayfur Başkan’ın yeğeni Mutlu Sarayköylü’yü de çok kez eleştirdim. Fakat bazı eleştirilerim sonrası beni arayıp detaylı bilgiler verdi, belgeler gönderdi. Ben de her seferinde teşekkür ettim. Hatta bu teşekkürlerime kızanlar bile oldu, ama doğruya teşekkür edilmez mi?

Bugüne dönecek olursak…

Sayın Hayati Okuroğlu’nun kendisinden ziyade, etrafındaki kişilerle ilgili ciddi sorunlar olduğunu gözlemliyorum. Elbette başkanın her şeye yetişmesi mümkün değil. Ancak yanında bulunan danışmanları, yardımcıları, basın birimi gibi kişilerin en önemli görevi başkanı uyarmak, yönlendirmek nasıl iletişim kurmasını anlatmaktır.

Ama eğer bu kişiler sadece kendi çıkarları peşindeyse, görevlerini layıkıyla yerine getirmiyorlarsa, inanın başkanı da zora sokarlar, belediyenin itibarını da.

Bu noktadan özellikle Hayati Okuroğlu’nun yanındaki kişilere seslenmek istiyorum;
İşinizi doğru yapın. Aldığınız parayı hak edin. Hak etmediğiniz parayı çocuklarınıza yedirmeyin, çünkü o para bir gün bir yerlerden çıkar.

Özellikle basın birimi ya da basınla ilgilenen arkadaşlar; attığınız her adım, sadece sizin değil, başkanın ve belediyenin imajını da yerle bir ediyor. Haberiniz olsun ve dostça uyarıyorum ya da nasihat ediyorum, artık adına ne derseniz deyin!

Bu yazıyı bir eleştiri olarak değil, bir uyarı ve çağrı olarak görün. Tire için güzel işler yapılmasını herkes gibi ben de isterim ve istiyorum, çünkü ben Tireliyim. Anam babam sülalem Tireli. Ama bu işler, ancak şeffaflık, liyakat ve doğru iletişim ile mümkündür.

Devamını Oku

Serkan Candaş Yazdı… Omurgasızlar Sofrasında Yalaka Olmam

Serkan Candaş Yazdı… Omurgasızlar Sofrasında Yalaka Olmam
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Eyy beni her gün tehdit eden soytarılar. Beni; maddiyatla, ölümle, hapisle tehdit eden ayak takımı. Beni itibarsızlaştırmaya çalışan gereksiz, omurgasız çıkarcılar!

Size; yalaka, yandaş sofrasında yemek yiyip “Haklısınız efendim” diyen gazeteci mi lazım? O ben değilim…

Size; suya sabuna dokunmayan, “Siz bilirsiniz efendim” diyen gazeteci mi lazım? O ben değilim…

Size; korkak, ürkek “Aman bana dokunmayın” diyen gazeteci mi lazım? o ben değilim…

Size; muhalefet etmeyen, el etek öpen “Padişahım çok yaşa” diyen gazeteci mi lazım? O ben değilim…

Ben kendimi bildim bileli fikirlerini açıkça söylemekten korkmayan, dümdüz biriyim. Yaptığımı, söylediklerimi, yazdıklarımı herkes beğenmese de, herkes beni yalnız bıraksa da olur. Ben bildiğim yoldan, doğrudan şaşmam.

Ben; haklının, mazlumun yanında oldum her zaman. Topaç gibi dönmedim ya da rüzgâra göre dümen kırmadım. Evet, bu yapım yüzünden çok bedel ödedim ama sorun yapmadım, ayakta kalmayı bildim her zaman.

Eğer yiyecek bir lokma ekmeğim varsa yerim. Eğer yoksa bir lokma ekmek; dimdik, eğilmeden, bükülmeden başım dik ölürüm.

Her zaman söylediğim, dile getirdiğim bir söylemle noktalamak istiyorum bu öfke dolu, kısa yazımı…

Bende bu sivri dil, dik başlılık, geri adım atmama, haksızlıkların üstüne gitme huyu olduğu sürece büyük ihtimal ecelimle ölmem. Ya kör bir kurşunla bir köşe başında, ya dövülerek ya da hapiste can veririm, bu da bana şeref madalyası olur!

Başımı yastığa koyduğumda vicdanım rahatsa benim için sorun yok..

Hoşçakalın, sağlıcakla ve omurgalı kalın..

Devamını Oku

Serkan Candaş Yazdı… Zeytinlikler Yok Oluyor, Bir Ülkenin Geleceği Talan Ediliyor

Serkan Candaş Yazdı… Zeytinlikler Yok Oluyor, Bir Ülkenin Geleceği Talan Ediliyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Akdeniz’in kadim uygarlıkları, binlerce yıldır zeytin ağaçlarını kutsal saydı. İspanya’dan Yunanistan’a, Fransa’dan İtalya’ya, zeytin tarım ve turizmin temel taşı oldu.

Peki Türkiye neden “kömür, taş ocağı, mermer” diyerek bu mirası yok etmekte ısrar ediyor? Zeytin ağaçları yalnızca bir tarım ürünü değil; toprağı erozyondan koruyan, iklim değişikliğine direnci artıran, kırsal kalkınmayı sağlayan bir yaşam kaynağı.

Zeytinliklerin yok edilmesi:

*Gıda güvenliğini tehdit eder (Türkiye, dünyanın önde gelen zeytin üreticilerinden biri).

*Su kaynaklarını tüketir (Maden faaliyetleri aşırı su kullanımıyla kuraklığı derinleştirir).

*Turizm ve tarım gelirlerini çökertebilir (Zeytin vadileri, kültürel miras ve eko-turizm için vazgeçilmezdir).

Talan Yasası Ne Getiriyor?

Meclis komisyonundan geçen yasa, zeytinlikleri maden şirketlerine açarak:

*Sit alanlarını, su havzalarını, tarım arazilerini korumasız bırakıyor.

*Yerel halkın geçim kaynaklarını yok sayıyor.

*Ekolojik dengeyi geri dönüşü olmayacak şekilde bozuyor.

Akdeniz ülkeleri, zeytini “Gelecek” olarak gördü. Türkiye ise kısa vadeli kâr uğruna, toprağını sermayeye peşkeş çekiyor. Zeytin kömürle, mermerle değiştirilemez. Çünkü zeytin, bir ağaç değil; bir kültür, bir direniş, bir yaşam biçimi.

Ne Yapmalıyız?

Yasaya karşı hukuki ve toplumsal mücadele yürütülmeli. Yerel üreticiler, ekoloji örgütleri desteklenmeli. Zeytinin ekonomik ve ekolojik değerini her platformda anlatmalıyız. Unutmayalım: Zeytini savunmak, vatanı savunmaktır.

Devamını Oku

Serkan Candaş Yazdı… Tire Belediyesi’nin Borçları ve Yönetim Krizi

Serkan Candaş Yazdı… Tire Belediyesi’nin Borçları ve Yönetim Krizi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Tire Belediyesi’nin borcu belgeleriyle, şeffaflıkla açıklansın!

Tire halkının şu soruya net bir cevap hakkı var; Haziran itibarıyla Tire Belediyesi’nin borcu ne kadar? Belgelerle açıklayın ya da isterseniz ben açıklayayım, ama sizin açıklamanız daha doğru olur değil mi?

Kulağınızı tersten tutmadan, evirip çevirmeden, şeffaf bir şekilde rakamları ortaya koyun lütfen.

Mesela seçimden önce söz verdiğiniz 100 proje nerede? Bu soruyu hep soracağım, ama şunu da çok net biliyorum, öyle bir borç var ki, bu projelerin hayata geçmesi pek mümkün değil!

Başkanlık koltuğuna oturalı 15 ay oldu, ancak:

*Devasa bir borç yükü altında eziliyorsunuz.
*Bitirilmiş veya başlanmış somut bir proje yok.
*Başkan mutsuz, bıkkın ve adeta çaresiz, bunu da çok iyi biliyorum.

Peki, geri kalan yıllar nasıl geçecek?

Yanlışlar silsilesini de belirteyim. 23 yıllık gazetecilik tecrübemle diyorum ki; Bir belediye başkanı, ekibine hükmedemiyorsa kaybetmiştir bu net! “Başkan benim” diyemiyor, kontrolü başkalarına kaptırıyorsa, o koltuk ona değil, onu yönetenlere aittir. Tire Belediyesi’ndeki asıl sorun, başkanın etrafındaki birkaç kişinin onu yerle bir etmesi.

Başkan’da hatalı elbette, ama asıl yıkım, yanındaki birkaç kişi nedeni ile oldu. Eğer bir kuruma ‘Başkan’ olacaksanız yanınızdakileri çok iyi seçmelisiniz, sizi yemelerine izin vermemelisiniz ve her zaman ipler sizin elinizde olmalı. Çocukluk arkadaşı, gençlik bilmemnesi vb. hikâye ve sizi yerler. Emin olun belediye başkanı çok pişman ve çok büyük bir borç yükünün altında.

Tire Halkı Cevap İstiyor!

*Borç ne kadar? (Detaylı belgelerle açıklayın.)
*Projeler neden başlamadı? (Mazeret değil, somut adım bekliyoruz.)
*Bu gidişat nasıl düzelecek? (Vaat değil, aksiyon gerekiyor.)

Bir gazeteci olarak Tire halkı adına sizi şeffaflıkla sorgulamaya devam edeceğim. Ya toparlanıp hesap vereceksiniz, ya da bu kriz büyüyerek sizi bitirecek.

Eğer dinlerseniz nasihatım; Özel hayatınıza dikkat edin, derhal silkelenin, yanızdaki bazı meclis üyesi, başkan yardımcısı, basına işinize karıştırmayın. Çok hızlı şekilde personel planlaması yapın, liyakatli ve torpillileri ayırın, söz verdiğiniz projelerin en azından birkaç tanesini planlayın ve başlatın ve belediyeye yeni gelir kaynakları yaratın. Emin olun durum hem sizin için hem belediye için hem de Tire CHP için kötüye gidiyor. Ankara’dan aldığım duyumlar ve bilgiler hiç iç açıcı değil..

Ne diyordunuz; “Hak Hukuk Demokrasi Liyakat”, buna uyun.

Tercih sizin!

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.